15 Aralık 2020 Salı

ağustos & eylül & ekim & kasım aylarına genel bakış ;

 merhaba,
son 4 ay boyunca bir şeyler yapsam da pek blog yazı girmek isteği gelmedi içimden. hiç yoktan okuduğum bir kitabı ya da seyrettiğim bir filmi yazsaymışım keşke diyorum şimdi. geçen 4 ayda yaptıklarımı kısaca şöyle listeledim, fırsat buldukça da en beğendiklerimi yazı olarak paylaşacağım. 

ağustos 


eylül
ah çalıkuşu ah! daha önce başlamış fakat okumayı yarım bırakmıştım
gerçekten bazı şeylerin zamanları var ya. çalıkuşu bir kitap değil, bir başyapıt. 
kitap okumadım ben adeta feride ile yaşadım bütün olayları. okumayan varsa
hiç şüphesiz okusun, enfesti. 


ekim
müthiş verimsiz geçmiş bir ay. ölümün şifresi'ni okumak beni bir miktar
 kitaplardan uzaklaştırınca çareyi harry potter'da buldum, evet. 

kasım
ekim ayına kıyasla oldukça verimli bir ay oldu. hp serisini bitirmiş olmak 
beni çok üzdü, keşke hiç bitmeseydi. gurur ve önyargı filmini ne kadar
beğendiysem kitabı o kadar sıkıcıydı, sanırım hayatımda ilk kez 
filmi beğendim diyebilirim, üzülerek. 







13 Aralık 2020 Pazar

film : the call (telefon)


Adı: Call |  The Call | 콜 | Telefon 
Tür: Gerilim, Fantastik/Bilim Kurgu, Gizem
Yönetmen: Lee Choong Hyun
Senaryo: Lee Choong Hyun
Yapımcı: Jeong Hul Sun
imdb: 7.1
Süresi: 114 Dakika
Yaş Sınırı: 16
Gösterim Tarihi: 27 Kasım 2020 (Netflix)
Ülke: Güney Kore
Oyuncular : Park Shin Hye, Jeon Jong Seo, Lee El, Kim Sung Ryoung, Lee Dong Hwi
Konusu : Film, annesi hasta ve babasını çocukluğunda kaybetmiş olan Seo Yeon'un uzun zaman önce yaşadıkları evine dönmesiyle başlar. Seo Yeon, evde bulunan telefon ile 20 yıl öncesinde yaşayan Young Sook ile haberleşme imkanı bulur. Şuan yaşadığı evde 20 yıl öncesinde yaşayan Young Sook, bu telefon konuşmaları sırasında Seo Yeon'un babasını kurtarmayı teklif eder. Geçmiş değiştikçe gelecek yeniden şekillenirken Young Sook çıkar sağlamaya çalışmaktadır.

25 Kasım 2020 Çarşamba

sessizliğimi de dinler misin?

nereden başlasam, söze nasıl girsem bilemiyorum. kafamın içinde sürekli dönen bu konular neden, nasıl kelimelere dökmek istediğimde yok olup gidiveriyor? bilmem ki. beni dinle istiyorum ama anlatamıyorum ki... düşüncelerin ses bulsa her şey daha kolay olmaz mıydı acaba? o zaman da mutsuz olurduk kesin, insanız sonuçta 'ne nankör' varlıklarız değil mi? hiçbir şey tatmin etmiyor bizi, hep daha fazlasında gözümüz... hep kopuyorum konudan, farkındayım. dedim ya, nasıl başlayacağımı bilemiyorum. 

ne zaman 'tamam, bu sefer ayaktasın' desem hep bi' sorun çıkıyor hayatımda. hayatın bana sunduğu sonsuz şans hakkını hep görmezden geliyorum. hayat, diyorum 'gene taktı çelmeyi bileklerime' oysa bir bakıyorum her seferinde çelmeleri kendi ayağıma takan benmişim. fırsatları geri tepen benmişim. hep imrenirim bilir misin, doğru yerde doğru zamanda olan insanlara. onlar çok mu şanslı yoksa kendilerine şans alanı mı yaratıyorlar? anlayamadım, bunca yıllık yaşantımda. ben nasıl oluyor da hep doğru zaman doğru yer kombinasyonunu kaçırıyorum? yaşama tutanma isteğinin azlığından mı kaynaklı, 'bu sefer de olmasın bakalım' diye geçiştirdiğimden mi yoksa? ben nerede yanlış yapıyorum sence? 

belki de çok önemsediğimden, akışa bırakmadığımdandır. hah! ne kadar yol kat edersem edeyim hep olduğum yerde sayıyor gibi hissediyorum. aynı girdabın içine hapsolmuş kalmışım sanki. boğuyor, nefes almakta zorlanıyorum... gene de devam ediyorum yola ama hep bi' kısır döngüdeyim işte. koşuyorum koşuyorum hala başlangıç noktasındayım... varış çizgisi nerede peki? 

yaşıtlarıma bakıyorum ve en çok da o zaman giriyorum bu girdaba. 'yaşıtlarına bak, birde kendine. onlar neler neler yapıyor sen ise hala duygularının girdabında boğulmaktasın!' ne var biliyor musun, en çok kendime kızıyorum. kendimi suçladığım için mi kurtulamıyorum sence bu girdaptan? bazen, soruyorum kendime, hiç mi çaba göstermiyorum acaba ben çabalıyormuşum gibi mi geliyor sadece? ne zamanı yakalayabildim ne zamanda kalabildim. ne içindeyim büsbütün ne de dışarıdan seyrediyorum. koca bir boşluktayım da süzülüyorum öylece. biliyor musun, benim yaşama amacım yok. her şey o kadar boş geliyor ki. sanki bir oyunun içindeyim, benim dışımda herkes figüran ve yalandan ibaret gibi. anlamsız geliyor, istediğim her şeyin kursağımda kalması. öyleyse, her şey bir oyundan ibaret, demek ki. öyle mi sence? 

kendimi sevmeyi öğrenirsem her şey düzelir sanmıştım, yanılmış mıyım? yoksa sadece kendimi sevmiş gibi mi davranıyorum. bulunduğum zamana ait hissetmemek beni yoruyor, beni yoran bu. buraya, bu zamana belki de bu dünyaya ait değilim. öyleyse ait olduğum zaman neresi? benim mutlu halim ait olması gereken zamanda mıdır? evet, biliyorum. 'bitti dediğin yerden başlar hayat' diyorsun ama başladığında ben burada olmazsam. ya her şeyden vazgeçebilecek kadar gözüm dönerse? en çok bundan korkuyorum. 

inan bana, çabalıyorum. yaşamak, hayatta kalmak, başarmak için... çabalıyorum. en sonunda ulaştığım gene başlangıç çizgisi oluyor. öyleyse, neden çabalıyorum? işte beni en çok yoran bu. 





28 Ekim 2020 Çarşamba

Yepyeni Ford Puma: Şehirli Bir SUV!

Ford’un yeni SUV otomobili Yepyeni Ford Puma; modern, şık ve cesur görümüyle dikkat çeken bir tasarımla karşımızda. Alışılan SUV tipi araç görünümü aksine fazlasıyla modern, zarif ve şık görüntüsüyle şehir trafiğinde dikkatleri üzerine çekiyor. Metropolde alışık olmadığımız kadar şık bir SUV tasarımı ile şov yapan Yepyeni Puma, asfalt zemin dışında da yüksek performansıyla şaşırtıyor.

7 ileri otomatik vitese sahip Yepyeni Puma, Ecoboost Hybrid motor teknolojisi ile çevreci ve yenilikçi bir duruş sergiliyor. Bu teknoloji gerektiğinde benzinli motorun elektrikli bir motor ile desteklenerek yakıt tasarrufuna ve uzun mesafeleri düşük emisyonla kat etmenize imkân sağlıyor. Yüksek performansına rağmen klasik motorlara göre CO2 emisyonu ciddi ölçüde düşük.


Sınıfının En Büyük Bagaj Hacmi
Zarif görünümünün aksine, sınıfının en büyük yıkanabilir bagaj hacmine sahip. 80 litrelik su geçirmez ve tahliye tapası olan ekstra bir Megabox’ı sayesinde ek depolama alanı yaratarak, özellikle sporseverler için kolaylıkla muhafaza edilebilir bir alan oluşturuyor. 
Ayrıca sadece sizin değil evcil hayvanınızın da konforu düşünülmüş ve Hayvan Dostu olarak tasarlanmış. 

Güvenlik ve Park
Teknolojik yeniliklerle donatılmış Yepyeni Puma’nın Adaptif Hız Kontrol Sistemi ayarladığınız takip mesafesine paralel olarak trafiğin akış hızına göre hızınızı ayarlayarak takip mesafesini koruyor. Olası tehlike durumlarına karşı Acil Durum Manevra Destek Sistemi,Adaptif Hız Kontrol Sistemi, Şerit Takip Sistemi ve Hizalama Asistanı gibi pek çok teknolojiyi destekleyen Ford Co-Pilot360 özelliği mevcut. Geri Görüş Kamerası, Gelişmiş Otomatik Park Sistemi, Çapraz Trafik Uyarı Sistemi ile şehrin yoğun ve dar alanlarında bile park etmeyi fazlasıyla kolaylaştırıyor.



Kişiye Özel Sürüş Modu
Normal, Eco, Spor, Kaygan Zemin ve Arazi olarak 5 farklı sürüş modu var. 12.3” Dijital Gösterge Panelinde seçtiğiniz her mod için farklı bir tema rengi mevcut.
Ayrıca seçilebilir sürüş modları sayesinde gaz tepkisi, direksiyon hassasiyeti ve vites değiştirme ile ilgili tüm alışkanlıklarınıza uygun bir sürüş modu da belirleyebilirsiniz. Yepyeni Puma, sizin stilinize göre bir yol bularak size özel ve ayrıcalıklı hissettiriyor. 

İsterseniz müziğin ritmi, isterseniz mesaj içeriği!
Kalitenin karşılığı B&O Ses Sistemi teknolojisi ile 575 watt’lık ses sistemine sahip. Dijital hayattan ve telefondan kopmak istemeyenler de fazlasıyla düşünülmüş. Ford SYNC  teknolojisi sayesinde telefondan kopmadan isterseniz sesli komutlarla müziğinizi kontrol etmenin tadını çıkarın, isterseniz de metin mesajlarınızı Yepyeni Puma size sesli olarak okusun. Ford SYNC  teknolojisi sayesinde telefondan kopmadan konforlu ve güvenli yolculukların keyfini sürün.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ağustos 2020 Çarşamba

temmuz ayı genel raporu & 2.geleneksel ödül töreni

Evet, bu güzel geceden herkese tekrar merhabalar. Bu güzel etkinliğe teşrif ettiğiniz için ne kadar mesudum bilemezsiniz... Bu ay geçen aylara göre oldukça verimsiz ve isteksiz geçtiği için ödül törenimiz biraz aksadı. Müthiş bir isteksizlikle bu kadar başarı sağlayabildik, efenim. Bunun için oldukça hüzüntü duymaktayız. *gözlersulanır* 
Ama her şeye rağmen ödül töreni devam etmeli veeee... Geleneksel bir hale gelmeli diye düşünmekteyiz. "Birincisinde de fevkalede Geleneksel değil miydi?" dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi Dabıl Geleneksel olacak. *şaka* 

Evet, lafı çok uzatmadan hemen adaylarıma bakalım.. 
Dizi,
Film,
Kitap,
Şarkı Adaylarımız şöyle...

9 Temmuz 2020 Perşembe

kitap & dergi alışverişi - dizginlenemeyen bir alışveriş

Güneşli ve kavurucu bir günden bütün blog okurlarına merhabalar... Son birkaç gündür aşırı bir sıcak var, insan nefes alamıyor. Haziran ayının verimini, neşesini, heyecanını temmuzun ilk saatlerinden itibaren kaybettik desem yeridir. Bütün haziran ayındaki gezegen olayları tekrar yaşanabilir mi? Birazcık şevkim kaçtı da onu geri almam lazım, hiç mi yapamıyoruz, birazcık bile mi? *Satış Danışmanı hayır,efendim diye kıkırdayarak bizi uğurluyor* 

Bloga yazacak çok şeyim var aslında, o kadar çok ki, gözümü korkutuyor ben bu kadar şeyi ne ara yazacağım, nasıl yazacağım... Sonra zaten şu isteksizlik durumu da tuz biber oluyor bu düşüncelerime. Sürekli yatasım geliyor, hareket ettikçe terliyoruz zaten...

1 Temmuz 2020 Çarşamba

mayıs & hazirana ayına genel bakış & 1.geleneksel ödül töreni


1. mi geleneksel ödül töreni ? o.O

Merhabalar, sevgili ve çok değerli okurlarımız. Geçen ay oluşturduğum raporu paylaşma imkanı bulamamıştım- daha doğru tabir ile blogla pek ilgilenmedim- Ve bu ay aklıma bir anda gelen neden bir ödül töreni yapmıyorum ki sorusu ile kendimi aşağıda görmüş olduğunuz minnoş şeyleri hazırlarken buldum. Bu iki ay(mayıs ve haziran) çok yazı girmediğim için blogu böyle bir şeyle ödüllendireceğim ve güzelliğine güzellik katacağım. Çok sevgili okurlarımız(gökyüzünde yaklınan bir ses kulaklarınızı dolduruyor) 1.Geleneksel Ödül Törenimize HOŞ GELDİNİZZZZZZ *ALKIŞALKIŞ*

24 Haziran 2020 Çarşamba

kitap alışverişim#3 || amazon & kitapyurdu

Uzun bir aradan sonra herkese merhabalar, bugün kendimi bir türlü dizginleyemeyip yaptığım kitap alışverişlerinden bahsedeceğim. 

Aslında başta BKMkitap üzerinden kitap alacaktım hediye çekim vardı, daha öncesinde yaptığım alışverişlerden kazandığım puanlar sayesinde çek oluşmuştu. Kardeşim de Oğuz Atay - Tehlikeli Oyunlar kitabını almayı çok istiyordu. Ben de uzun zamandır indirim takip ediyordum aslında fiyat düşse de alsak diye. Ben alışveriş yaparken kitabın fiyatı 33 TL'ye kadar düştü. Hazır bunu almışken merak ettiğimiz birkaç kitap daha vardı onları da alalım dedik lakin sepeti tamamlarken bir baktım benim hediye çeki 100 TL üzerinde geçerliymiş, bizim alıveriş de 60 TL filan tutmuştu ve aslında almak istediğimiz Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda istediğimiz yayınevinin basımı BKM'de yoktu. Bu sırada tabii fiyatları Kitapyurdu ile kıyasladım ve Kitapyurdu'ndan daha önce hiç alışveriş yapmadığım için merak da ediyordum doğrusu. Kendine Ait Bir Oda'nın istediğimiz yayınevi de Kitapyurdu'nda olunca oradan alalım dedik. Birde Kitapyurdu'nun cep boy kitaplarını çok merak ediyordum. 

2 Haziran 2020 Salı

dizi || kingdom 1 & 2


Dizi Adı :
Kingdom 1 & 2  | 킹덤
Tür: Tarih, Aksiyon, Gerilim, Fantastik
Yönetmen: Kim Sung Hoon
Yayıncı: Netflix
imdb: 8.6 / 8.2
Bölüm Sayısı: 6  / 6
Bölüm Süresi : 36 dk ve 56 dk arasında değişmekte
Sezon: 1 / 2
Yapım Yılı: 2017 – 2019 / 2019 – 2020
Yayın Tarihi: 25 Ocak 2019 / 13 Mart 2020
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore 
Oyuncular : Ju Ji Hoon, Ryoo Seung Ryong, Bae Doo Na, Kim Hye Jun, Kim Sang Ho, Kim Sung Kyu
Konusu : Joseon Kralı hakkında ölüm haberleri çıkaran kişiler hakkında soruşturma başlatılıp, vatan haini olarak suçlanırlarken Veliaht Prens babasının bir canavara dönüştüğünü ve Kraliçe tarafından  bu durumun halktan saklandığını öğrenir. Çünkü, Veliaht Prens'i de vatan hainliği ile suçlayan Şura Başkanı Kraliçe'nin taşıdığı bebeğin tahtın başına geçmesini istiyordur. Veliaht Prens, ağır vergiler yüzünden halihazırda yaşam mücadelesi veren halkını hem salgından korumaya hem de hain olmadığını ispatlamaya çalışmaktadır.

1 Haziran 2020 Pazartesi

kitap || mutlu prens - oscar wilde

Kitap Adı : Mutlu Prens
Yazar Adı : Oscar Wilde
Yayınevi : İş Bankası Kültür Yayınları
Türü: Masallar
Sayfa Sayısı: 56
Konusu : 5 hikayeden oluşan bir kitap. 

Alıntılar 

• "Korkarım onu kızdırdım," diye cevap verdi Ketenkuşu. "Ona anafikri olan bir öykü anlattım."
"İşte bu, daima son derece tehlikelidir," dedi Ördek.

• "Nereyi seversen orası senin dünyandır," diye atıldı, hüzünlü bir Çarkıfelek;...

• "Bana şehirdeki en değerli iki şeyi getir," dedi Tanrı, Meleklerinden birine; Melek de ona kurşun kalbi ve ölü kuşu getirdi."

İçinde kısa kısa 5 hikaye bulunan dolu dolu bir kitap. Ders çıkarabileceğiniz, okurken düşündüren, düşündürürken duygulandıran sıcacık hikayeler var içinde. Okumak için yarım saat bilemediniz 1 saatinizi alacak bir kitap. Ben hikayeler üzerinde düşündüğüm için 2-2-1 şeklinde okudum ve 3 günde okudum. Özellikle Bencil Dev ve Vefalı Dost hikayelerini çok beğendim. Ben de çoğu zaman kendimi Küçük Hans gibi hissediyorum. Puanım 10/10 




30 Mayıs 2020 Cumartesi

kitap || kiraz ağacı ile aramızdaki mesafe - paola peretti

Kitap Adı : Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Yazar Adı : Paola Peretti
Yayınevi : Genç Timaş
Sayfa Sayısı : 208
İlk Baskı Yılı : 2018
Baskı Sayısı : 12. Basım
Konusu : Gelecek altı ay içerisinde görme yetisini tamamen kaybedecek olan Mafalda'nın hikayesi, karanlıkla mücadelesi anlatılmaktadır. 

Alıntılar 
• "Annem bu insanların Tanrı'nın seçtiği özel insanlar olduğunu düşünüyor ama ben düşününce kendimi pek de şanslı hissetmiyorum."

• "Peki ya ben? Bana kim okuyacak? Karanlıkta kaldığımda ve annemle babam işteyken bana kim hikaye okuyacak?

• "Her şeyi, hatta sessiz ağlayışları bile mahveden büyükler gelip bizi çağırana kadar odamda sessizce oturduk."

• "Kardeşin bir keresinde yaşlı bir Fransız bilginle senin hakkında konuşmuştu. Ona senin ağaçta yaşadığını çünkü yeri görebilmek için yeteri kadar yüksekte olman gerektiğini, en azından senin buna inandığını söylemişti. Peki benim ağacımı görebilmek için ne kadar uzakta olmam gerekiyor?"

26 Mayıs 2020 Salı

dizi || strangers from hell



Dizi Adı : Strangers From Hell || Hell Is Other People
Tür: Gerilim, Gizem, Psikolojik
Yönetmen: Lee Chang Hee
imdb: 8.3
Bölüm Sayısı: 10
Bölüm Süresi : 1 saat 4 dakika
Yapım Yılı: 2019
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Oyuncular : Im Siwan , Lee Dong Wook , Lee Jung Eun
Konusu : Yoon Jong Woo, 20'li yaşlarında askerliğini yapmış ve üniversite mezunu bir gençtir. Şimdiye dek taşrada yaşamış ve iş için Seul'e taşınmaya karar vermiştir. Üniversitedeki üst sınıfı olan arkadaşı aracılığı ile iş bulan Jong Woo, para biriktirene dek küçük ve ucuz bir daire kiralamaya karar verir. Cennet Konutları adlı  binada bir oda bulur. Her ne kadar içine hiç sinmese de sırf ucuz olduğu için burada kalmaya karar verir. 303 numaralı odada kalan Jong Woo, aynı mutfağı ve banyoyu paylaştığı komşularının aşırı tuhaf insanlar olduğunu düşünür. Öncesinde çıkmış bir yangın nedeniyle binanın dördüncü katı kullanıma kapalıdır fakat Jong Woo dördüncü kattan tuhaf sesler duyduğuna emindir. 4.kattan gelen seslerin gizemini çözmeye çalışırken tuhaf komşularıyla da korkunç bir mücadele vermesi gerekiyordur.

20 Mayıs 2020 Çarşamba

kitap alışverişim #2

Aslında kendimi tutuyordum ne zamandır kitap almamak için lakin geçen hafta istediğim kitabı çok uygun fiyata görünce dayanamadım artık bi' kitap alışverişi yapayım dedim. Daha önce hep bkmkitap'tan alışverişim yapıyordum. Bir kere okuoku'dan yaptım ama gelen kitaplar hasarlıydı bu yüzden bir daha tercih etmedim. Bu seferki alışverişim babilcom'dan. Youtube'dan kitap alışveriş videoları seyrederken buldum bu siteyi ve hakkında çok iyi yorumlar vardı. Bende siteyi keşfettikten sonra ara ara girip diğer siteler ile fiyatları kıyaslıyordum. Anneler günü haftasında Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe 13,50 tlye düşünce ( diğer sitelerde de 13,50 tl idi ama ne işse anneler günü yaklaşınca fiyatı indirim adı altında arttı.) Bu sitede fiyat sabit kalınca bende istediğim birkça kitap daha vardı artık alışveriş yapmamak için kendimi tutamadım. 

15 Mayıs 2020 Cuma

film || forgotten



Film Adı : Forgotten || Gi-eok-ui bam || 기억의 밤
Tür : Psikolojik, Gerilim, Gizem
Yönetmen: Jang Hang Jun
Yayın tarihi: 29 Kasım 2017 
Yayın Süresi : 1 saat 48 dakika
Ülke: Güney Kore 
Dili: Korece
Oyuncular  : Kang Ha Neul, Kim Mu Yeol, Lee Eun Won, Mun Seong Kun, Na Young Hee 
Konusu : Jin Seok; abisi, anne ve babası ile yeni evlerine taşındığı gün evin önceki sahibinin üst katta olan odayı açmamalarını ve oradaki eşyaları bir süre saklamalarını söylediği odadan garip sesler duyar. O odada ne olduğunu merak eder. Yağmurlu bir gece ağabeyi ile dışarı çıktığında eve dönerken ağabeyi kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır. Kaçırılmasının 19.gününde eve tekrar dönen ağabeyinde bir gariplik sezer. Anksiyete bozukluğu olduğu için sözlerine pek kimse inanmayan Jin Seok, ağabeyinin kaçırılmasını, kilitli odanın arkasındaki çarpıcı ve karmaşık sırrı öğrenmeye çalışır.  

13 Mayıs 2020 Çarşamba

dizi || extracirricular



Dizi Adı : Extracirricular | Human Class | 인간수업
Tür: Dram, Gençlik
Yönetmen: Kim Jin-Min
Yayıncı: Netflix
imdb: 7.9
Bölüm Sayısı: 10
Yayın Yılı : 2020
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Oyuncular : Kim Dong Hee, Park Ju Hyun, Jung Da Bin, Nam Yoon Soo
Konusu : İyi bir üniversitede okuma hayali olan Ji Soo, anne ve babasıyla bağlarını kopardığı için para kazanması gerekmektedir. Yaşamını idame ettirebilmek ve okul masraflarını karşılamak için kirli işlere bulaşır. Kimliği gizli olarak, bir flört uygulamasında şahısların güvenliğini sağlamaktadır. Bir gün işlerini yürüttüğü telefonunu kaybeder ve telefonunu bulmaya çalışır. Telefonu bulamadığı gibi birde onu arayan kişinin hoş olmayan şakalarına maruz kalır. 

11 Mayıs 2020 Pazartesi

dizi || extraordinary you


Dizi Adı : Extraordinary You || Ha-Roo Found by Chance || 어쩌다 발견한 하루
Tür: Romantik, Komedi, Fantastik, Gençlik
Yönetmen: Kim Sang Hyub
Bölüm Sayısı: 32
Bölüm Süresi: 35 Dakika
Yapım Yılı: 2019
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Oyuncular : Kim Hye Yoon, Rowoon, Lee Jae Wook , Jung Gun Joo, Kim Young Dae, Lee Na Eun
Konusu : Dizi, Dan-O adlı karakterin bir gün duyduğu garip seslerle birlikte anılarının kaybolduğunu ve hayatında bir şeylerin garip gittiğini fark etmesiyle başlıyor. Söylediği şeylerin arkadaşları tarafından hiç yaşanmamış gibi olduğunu, kendi istediği gibi davranmadığını fark etmesiyle aslında bir webtoon karakteri olduğunu öğrenir.  Webtoon'un baş kahramanı olduğunu düşünen Dan-o etrafında bulunan üç erkekten hangisi ile aşk yaşayacağını düşünür fakat bir türlü kim olduğuna karar veremez. Bu sırada aslında başrol olmadığını ve sadece bir figüran olduğunu fark eden Dan-o kendi aşk hikayesini yaratmaya ve yazara karşı çıkmaya çalışır. Dan-o kendi aşk hikayesini yaratıp figüran olduğu hikayenin dışında kalan kendi hikayesinde kahraman olabilecek midir?

9 Mayıs 2020 Cumartesi

nisan ayına genel bakış

Bu yazı için biraz geç kaldım sanırım ancak henüz tamamlayabildim. Bu ay benim için film ve dizi ayı oldu diyebilirim. Geçen ay çok fazla kitap okumuştum lakin bu ay Netflix hesabı da açmamla birlikte tamamen kendimi film ve dizi okyanusunda buldum. Kitap okurken biraz da zorlanıyorum, kafam çok dalgın ya da bir anda boşluğa dalıp gidiyorum. Canım öyle pek bir şey yapmak da istemiyor artık. Dizileri çok büyük bir istekle açıp sonra bana ne yararı olacak ki diye sebepsiz bir hüzün çöküyor içime. 

Düzene soktuğum uyku düzenimde Ramazan itibariyle tekrar bozuldu. Şimdi Sahura kadar ayaktayım sonra ezan okunduktan çok sonra uyuyabiliyorum. Sabah 7 gibi filan uyuyup, akşam 3-4 gibi kalkıyorum o saatten sonra da yemek yapmaya filan koyuluyorum. Böyle aşırı verimsiz bir düzen içerisindeyim. 

SuperStar SMtown, oynuyordum eskiden onu tekrar yükledim, canım sıkıldıkça bu oyunu oynuyorum. Kötü alışkanlık sayılabilecek birçok şeyi tekrar edinmeye başladım bu dönemde. Oyun bağımlılığı, sürekli dizi seyretmek ve uyumak... Bence bunlar hayatımda olan kötü alışkanlıklarımdı. Kendimi değiştirmek için çok çaba sarf ettim son 3 yılda ama 2 ay gibi kısa bir sürede tekrar sardılar beni. 

Bloga yazı yazmak beni bir nebze de olsa rahatlatıyordu lakin artık yazarken düşüncelerimi toparlamakta zorluk çekiyorum. Sizler okuyun diyerek yazmaya başladığımı ve yorum gelmedikçe de aşırı modumun düştüğünü fark ettim. Siz nasıl yapıyorsunuz, önceliğim benim rahatlamak için yazmamken nasıl birden okunmak için yazmaya evriliyor? 

Yazıların üzerine tıklayarak yorumlara bakabilir, içerikler hakkında bilgi alabilirsiniz. Sağlıcakla kalın. 

Neler Seyrettim?
• rüzgarı dizginleyen çocuk
• 100 humans




Neler Okudum?

• leyla ile mecnun





7 Mayıs 2020 Perşembe

dizi || prison playbook


Dizi Adı : Prison Playbook | Wise Prison Life | 슬기로운 감빵생활
Tür : Dram, Komedi
Yönetmen: Shin Won-Ho
Bölüm Sayısı: 16
Bölüm Süresi : 90± dakika 
Yapım Yılı: 2017
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Oyuncular : Park Hae-Soo, Jung Kyung-Ho, Jung Hae-In, Sung Dong-Il, Jung Woong-In, Krystal, Kim Kyung-Nam, Kang Seung-Yoon, Lee Kyu-Hyung, Lee Tae-Sun, Lee Do-Hyun
Konusu : Dizi, Je Hyeok adlı karakterin Amerikan beyzbol büyükler ligine gideceği günün akşamında kız kardeşini taciz eden kişiye zarar vermesi ile hapis cezasına çarptırılmasını, hapishanede geçirdiği zamanları ve yaşadığı olayları anlatıyor. 

4 Mayıs 2020 Pazartesi

1 kitap 1 film|| harry potter ve felsefe taşı


Kitap Adı : Harry Potter ve Felsefe Taşı
Yazar Adı : J.K. Rowling
Çevirmen : Ülkü Tamer
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları 
Sayfa Sayısı : 272
Arka Kapak : "Harry, elleri titreyerek zarfı çevirince mor balmumundan bir mühür gördü; bir arma- koca bir 'H' harfinin çevresinde bir aslan, bir kartal, bir porsuk, bir de yılan."
Konusu : Teyzesi,Eniştesi ve sürekli ona eziyet eden kuzeni Dudley ile yaşayan Potter, bir gün hiç başvurmadığı Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndan kabul edildiğine dair bir mektup alır. Bu okuldan hiç haberi olmayan Potter, kim olduğunu ve ailesinin kim olduğunu öğrenecektir. 
 ❝"Sattığım her asayı hatırlarım, Mr Potter. Tek tek hepsini. Teleği asanızda olan anka, bir başka telek daha vermişti - bir tek telek. Kaderinize bu asanın düşmesi çok tuhaf, çünkü sizde o izi bırakan bunun kardeşiydi."
Harry yutkundu.
"Evet, otuz dört santim. Porsuk. Böyle şeylerin olması gerçekten tuhaf. Unutmayın, asa büyücüyü seçer... Sizden büyük işler beklememiz gerektiğini düşünüyorum, Mr Potter... Ne de olsa, Adı Anılmaması Gereken Kişi büyük işler başarmıştı- korkunç, evet, ama büyük işler."❞

30 Nisan 2020 Perşembe

film || tune in for love


Film Adı : Tune in For Love
Tür : Dram, Romantik
Yönetmen: Jung Ji Woo
Yayın tarihi: 28 Ağustos 2019
Ülke: Güney Kore
Dili: Korece
Süre : 2 saat 2 dakika
Oyuncular: Kim Go Eun, Jung Hae In, Kim Guk Hee, Jung Yoo Jin , Park Hae Joon
Konusu : Film, 90'larda bir fırında karşılaşan Mi Soo ve Hyun Woo'nun zaman içinde birbirlerine olan duyguları ile hayatın onlara sunduğu engellere rağmen birbirlerini bulmasını konu alıyor.

Netflix önerilerinde sürekli karşıma çıktığı için merak ettiğim bir filmdi. Başta sadece kapağına bakıp beğendim daha sonra filmi seyretmek istediğimde adını hatırlayamadım, genelde kapaklarına bakarım görsel hafızam daha iyi olduğu için -maalesef Netflix'in sürekli kapak değiştirdiği aklımdan uçuvermiş- adını hatırlayamadım, listeme bakıyorum bir türlü göremiyorum. Sonradan fark ettim kapak değiştiğini, neyse ki filmi buldum da bakabildim.

28 Nisan 2020 Salı

kitap || cesur yeni dünya & fahrenheit 451


Kitap Adı : Cesur Yeni Dünya
Yazar Adı : Aldous Huxley
Çevirmen : Ümit Tosun
Yayınevi : İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı : 266 
Arka Kapak : "Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte Ford, Tanrı'nın yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağ, soma adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve hayattan keyif aldığı bir sistem üretir. Hiç kimse daha önce beraber olduğu kişiyle bir kez daha beraber olmaz, çünkü "herkes herkes içindir." İnsanlar makinelerden doğar, üretim kalitesine göre ise Alfa, Epsilon gibi sınıflara ayrılır. Ancak bu sistemin dışında, şehirden uzak bir yerlerde komün hayatı sürdüren bir başka topluluk daha vardır. Bu topluluğun sürdüğü yaşam, teknolojinin egemenliğine bir alternatif olabilir mi? Yoksa bu ütopya da başarısız olmaya mahkum mudur? Cesur Yeni Dünya, korkak bir geleceğin en eski anlatılarından." 

25 Nisan 2020 Cumartesi

film || time to hunt



Adı : Time To Hunt | The Night of the Hunter | 사냥의 시간
Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu, Suç
Yönetmen: Yoon Sung-Hyun
Yapım Yılı: 2017 – 2020
Gösterim Tarihi: 23 Nisan 2020 (Netflix)
Ülke: Güney Kore
Dili: Korece
Süre : 2 saat 14 dakika
Oyuncular : Lee Je-Hoon, Choi Woo-Sik, Ahn Jae-Hong, Park Jung-Min, Park Hae-Soo
Konusu : Yakın gelecekte, Güney Kore'de gerçekleşen finansal krizin olduğu bir dönem anlatılıyor. Joon Seok, ceza evinden çıktıktan sonra bu kriz döneminde arkadaşları ile birlik olarak bir vurgun yapmayı ve para kazanmayı amaçlar. Bir kumarhaneyi soymaya çalışan dörtlünün peşine daha sonra Han adından gizemli birisi takılır ve dörtlünün bu vurgundan sonra başına gelenler anlatılır. 

24 Nisan 2020 Cuma

anime film || aşırıcılar (karigurashi no arrietty)



Anime Adı : Aşırıcılar (karigurashi no arrietty)
Konusu : Eski bir malikanede yaşamakta olan insanlarla birlikte döşemelerin altında yaşayan 10 cm boyundaki Aşırıcıların hikayesi anlatılıyor. Aşırıcıların küçük kızı Arrietty, ilk aşırıcılığını yapacağı gün malikaneye kalbindeki rahatsızlıktan dolayı dinlenmek için Sho yerleşir. Sho, babaannesinin anlatığı minik insanlar olan Arrietty bahçede görür ve bu minik insanlar ile Sho arasındaki olaylar anlatılır. 
Süre : 1 saat 34 dakika
Tür :  Animasyon, Fantastik, Macera, Aile
Yönetmen : Hiromasa Yonebayashi
Ülke : Japonya
Yayın Yılı : 2010

Dün Netflix önerilerinde denk gelip kesitini aşırı beğendiğim için hemen açıp seyretme gereksinimi hissettiğim anime film. Konusuna bile bakma gereği duymadım, o kadar etkileyici çizimleri vardı ki. Beni çizimleri ile adeta büyüledi diyebilirim, konu olarak da ilgi çekiciydi. Bu isimle bir kitabı varmış, bazı yerler filmde askıda kalıyor gibi. Bu anime film hakkında söyleyebileceğim çok şey yok, gerçekten keyifli vakit geçirebileceğiniz çok güzel bir filmdi. Özellikle çizimler ve müzikleri ile sizi farklı diyarlara sürekleyecek. Bu tarz çizimlere kesinlikle aşığım. Her bir ayrıntıyı çizmişler. Puanım 10/10. 













22 Nisan 2020 Çarşamba

kendimle geçirdiğim bir yıl daha

selam dostlarım, nasılsınız? ben bugün oldukça mutlu ve haliyle biraz buruk hissediyorum. bugün benim doğum günüm, ömrümden bir yıl daha eksildi ya da bir yıl daha borçlandım hayata, bilemiyorum.

bugünlerde burası oldukça soğuk, sizin yaşadığınız yerlerde havalar nasıl? hafif ve aralıklı yağmur var ankara'da.. ne güzel güneşli günler görüyorduk, bahçeye çıkıp biraz da olsa şu gerilimli haberler uzak kalmaya çalışıyorduk. 

sabah kalkıp kendim için bir pankek yaptım. dışarıya çıkıp güzel pastalardan birini almak istiyorum ama yapamam, oysa pasta en sevdiğim şey. evde yapayım desem o kadar lezzetli olmuyor, kek gibi oluyor. bende dün youtube'da tarif videolarına bakarken pankek tarifi bulmuştum onu yapayım dedim. ilk kez pankek yapıyorum, instagram'da filan çok görüyordum ama pek yapma isteği yoktu, bugün bir değişiklik olsun diyerek yapıverdim. 

süslemede ne kadar başarısız oluşumun kanıtı diyerek bu fotoğrafı bırakıyorum buraya. ilk yaptıklarım hafif yanık oldular ama lezzetliydi. insta'ya da fotoğraf atmak için güzel güzel çekimler yapayım diyorum ama süsleme beni çok zorluyor. neyse, en azından lezzetliydi. 

dışarıda serin hava, üzerimde en sevdiğim sweatim ve 25.yaşım ile sizlere sevgiler gönderiyorum. sağlıcakla kalın. (duygusal olacaktı bu yazı aslında.... lakin bu kadar becerebildim.) 



20 Nisan 2020 Pazartesi

dizi // hotel del luna


Selam dostlarım, geçen haftalarda başladığım Hotel Del Luna dizisini sonunda bitirdim, ayayay, diziden replikler keserek düzenlemeler de yaptığıma göre artık yazımı yazabilirim. Bloga geri döndüğüm ilk zamanlar hangi bloga girsem bu diziyi görüyordum ve konusu çok ilgimi çektiği için uzun zamandır bakmak istiyordum. Netflix hesabımı tekrar açmışken listemdeki bütün dizi/filmleri seyrediyorum. Hotel Del Luna ile birlikte My Holo Love'a da bakmıştım onun yazısını okumak için tıktık . Şuan seyrettiğim dizi ize Prison Playbook, gerçekten çok eğlenceli bir dizi bitirip hemen yazısını yazmak için sabırsızlanıyorum.

18 Nisan 2020 Cumartesi

benden bir parça

Selam, dostlarım. Nasılsınız? Ben sanırım pek iyi değilim, iyiden iyiye bu izolasyon dönemine alışmaya başladım. Geçen, evde yiyecek bir şey kalmadığı için market alışverişine gittim. Hava oldukça güneşliydi o gün burada, göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahipti. Lakin, evin içinde oturmaya ve güneş görmemeye o kadar alışmışım ki, çok garip hissettim kendimi, gözlerimi açmakta çok zorlandım, etrafımda olup bitenleri algılamakta oldukça güçlük çektim. Böyle yıllardır mağarada yaşıyormuşum da ilk kez insanların arasına karışmışım gibiydi.. Değişik. Ve ben bu halde 1 aydır evdeyken, dışarıda insanların sorumsuzca geziyor oluşu aşırı moralimi bozdu. Ben, bizim için bir şeylerden vazgeçerken diğerlerinin bu kadar sorumsuz oluşu aşırı rahatsız etti beni. Ya çok ciddiye almıyoruz durumu ya da çok büyük kul hakkına giriyoruz... Her neyse, bu aslında evde bir günüm nasıl geçiyor onu yazmak için geldim buraya... 


Uyku düzenim oldukça bozulmuş durumda, sabah 5-6 gibi yatıp öğlen 2(bazen 4 gibi) kalkıyordum -neyse ki 2 gündür tekrar eskiye dönmek için biraz da olsa erken kalkmaya başladım- erken dediğim de on bir buçuk on iki gibi, gene aynı saatte uyuyorum. 5 gibi uyuyorum öğlen 11-12 gibi uyanıyorum. Eğer ev sessiz ve ev halkı uyanmamışsa biraz kitap okuyorum, şuan Cesur Yeni Dünya kitabını okuyorum, kardeşlerimde uyandıysa kahvaltı hazırlıyoruz direkt. Tam kahvaltı sayılmaz benim yaptığım -bir şeyler atıştırmak gibi daha çok- kahvaltı yapıp ardından 1 saat gibi uzun bir süre çay içmeye ayırıyorum. Çayımıssssss... efendimisss... Daha sonra akşam için yemek yapıyorum. Evde yemekten ben sorumluyum, sorunlu da olabilirim... şaka...şaka... Yemekleri güzel yaptığım için annem hep bir şekilde beni kandırıp -canım kızım senin yemeklerin çok güzel oluyor, yap güzel bir yemek de yiyelim- bana yaptırıyor yemekleri. Bakmayın, seviyorum ben yemek yapmayı, terapi resmen terapi, kesinlikle tavsiye ederim. 

Sonra bir bahçemiz var bizim, 1 aydır inşaat vardı o yüzden perde bile açamıyorduk - evet, bu sebeple güneş girmiyordu eve- şimdi rahat rahat çıkabiliyoruz bahçeye. Biraz bahçede dolanıyorum, çiçeklerle uğraşıyorum, geçen markete gittiğimde Kaktüs aldım, ona bahçede güzel bir yer ayarladım eheh. Biraz da bahçede oyalanıp güneşlendikten sonra biraz daha kitap okuyorum. Nette geziniyorum, sürekli Virüs haberleri takip ediyorum, içime ağır karamsarlık çöküyor, kapatıyorum haberleri. Annem, benim sıkıldığımı gördükçe, "hep istiyordun, işe gitmeyeyim evde yatayım diyordun al işte istediğin oldu" diyor. Özür dilerim, hayattan, bu kadar yakındığım zamanlar adına. 

Yemek yedikten sonra, Netflix'e bakınıyorum seyredilecek film bulursak kardeşlerimle bakıyoruz. Sonraaa, telefonda sürekli HayDay oynuyorum, çiftlik oyunları en sevdiklerimden. Ekin ektiğim bir tarlam, bir sürü hayvanım ve hayali müşterilerim ver, harika değil mi? 

Deviantart hesabımdan istekler geliyor bazen onları yapıyorum, seyrettiğim dizilerden kesitleri düzenliyorum. Zaman geçirmek için Photoshop oldukça güzel bir hobi... Hiç bu kadar uzun süre yaptığım bir hobim olmamıştı PS tek bu konuda. -çok sıkılgan bir yapıya sahibim maalesef- 

Ah, bu arada, dün blogum için Instagram hesabı açtım. Linki buraya bırakıyorum. Belki bakmak istersiniz, lütfen isteyin. Artık oradan da paylaşım yapmayı düşünüyorum. Blog'a daha çok yazı girmek istiyorum ama sanki çok önemsenmiyor gibi geliyor, üzülüyorum. Başta içimi dökerim, seyrettiklerimi, okuduklarımı unutmamak için tarihe kayıtlar oluştururum diye düşünüyordum. Bir süre sonra insan görünür olmak istiyor, öyle işte. 

Anlayacağınız çok verimli geçmiyor benim izolasyon günlerim, hayattayım şuan için. Sağlıcakla kalın, sevgiyle yaşayın. Seviliyorsunuz. 

17 Nisan 2020 Cuma

favori bölümler : black mirror


Black Mirror Netflix'e geçene kadar aşırı keyifle seyrettiğim dizilerdendi. En sevdiğim yani her bölüm farklı bir konu üzerinde durarak geleceğe dair karamsar, korkunç ve sıra dışı senaryolar oluşturması. Lakin son 2 sezon ile aşırı sıradanlaştı, her bölümünü keyifle ve tüylerim ürpererek seyrediyordum oysa.

Son zamanlarda çok fazla Kore dizisi paylaştım gibi geldi, aşırı monoton görünüyor bu şekilde. Bende severek seyrettiğim Black Mirror bölümlerini paylaşmak istedim. Şuan bakar mısınız bilemem, gerebilir bu sizi ama elbet bir gün bakmak isterseniz diyerek aşağıya bırakıyorum Favori bölümlerimi. Sağlıcakla kalın, seviliyorsunuz.

15 Nisan 2020 Çarşamba

dizi // my holo love


Selam dostlarım. Geçen ayımı kitap okumaya adamış ben bu ay sürekli dizi ve film seyrediyorum. Kitapları okurken birden konudan uzaklaşıyorum bir türlü konsantre olamıyorum. Geçen haftalarda Hotel Del Luna'ya başladım, tek başıma ona bakıyorum, kardeşlerimle de My Holo Love seyretmeye başladık. İlk ona başlasam bile henüz bitiremedim onu. My Holo Love hem bölüm sayısı hem de bölüm sürelerinin daha kısa olması nedeniyle daha çabuk bitti.

12 Nisan 2020 Pazar

film tavsiyeleri #evdekal

Selam, dostlarım. Şimdi tavsiye edeceğim filmlere üst üste baktığım için iki ayrı başlık açmak istemedim hem sizi de tek seferde farklı seçenekler sunmuş olurum diye düşündüm. Netflix hesabımı aktifleştirmeden önce aklımda bir sürü film ve dizi vardı ama nasıl oluyorsa hesap açınca hepsini unutuyorum ya da bir türlü site içinde aradığımı bulamıyorum. Ee, birde ne seyretsem ya kararsızlığı çok yaşadığım için, filmi seyretmek 2 saat film seçmek en az 4 saat benim için. Bu hafta içinde baktığım ilk film, herkesin öve öve bitiremediği, The Platform oldu. Filmleri kardeşlerimle seyrettiğim için sadece benim seyredelim demem yetmiyor, onlarında onaylaması gerekiyor. Onlar 7.Koğuştaki Mucize'ye bakmak istiyorlardı ama ben çok zorladığım için oflayarak da olsa bakmayı kabul ettiler. 

10 Nisan 2020 Cuma

dizi // where stars land

Selam, dostlarım. Uzun bir aradan sonra tekrar Kore dizisi seyretmiş bulunuyorum. Eski heyecanı bulamıyordum artık Kore dizi ve filmlerinde ama işte sevdiğim aktörler ve aktrisler olunca onların olduğu yapımlara bakayım bu dönem dedim. Öncesinde çalışma hayatından pek vakit ayıramıyordum. Açılışı da sevdiğim aktör olan Lee Je Hoon dizisi ile yaptım. 

Kendisini Signal'den beri severek takip ediyorum. Lakin ilk kez aşk unsurunun bu kadar ön plana çıktığı bir dizide görüyorum, farklı bir deneyimdi benim için. 10 Nisan'da da kendisinin merakla beklediğim filmi yayınlanacak Netflix'te, Time to Hunt.  (Diziyi başta herhangi bir internet sitesinden seyrediyordum ama kalite seçemediğimiz için dizi bir türlü yüklenmiyor diye Netflix hesabımı tekrar aktifleştirdim, evet.)

9 Nisan 2020 Perşembe

film // örümcek-adam: örümcek evreninde

Selam, dostlarım. Bu filmi youtube'da gezinirken bir film analiz sayfasında buldum. Görsel efektlerin ne kadar iyi olduğundan, neden bu şekilde yapıldığından bahsediyordu. Merak edip açtım hemen seyretmeye koyuldum.

Film, Miles Morales adlı genç bir çocuğun etrafında dönmekte. Miles, bir çekilişten kazandığı özel okulda okuma fırsatı yakalamıştır ve ailesi bu duruma çok sevinse de Miles yeni ortama uyum sağlamaya çalışırken biraz zorlanmaktadır. O, grafiti yapmak konusunda oldukça heveslidir fakat babası bu durumdan hiç haz etmiyor ve okuluna ağırlık vermesi istiyordur. Miles, onu cesaretlendiren amcası Aaron ile gittiği bir yerde radyoaktif bir örümcek tarafından ısırıldıktan sonra işler bambaşka bir hal alır ve şimdi onun için okula uyum sağlamasından daha zor şeyler onu bekliyordur.

6 Nisan 2020 Pazartesi

film // hayatın kıyısında (all the bright places)


Bu filme baktığım zamanlar Netflix hesabım vardı. Sürekli, canım sıkıldıkça, yatmadan önce, sabah kalkınca yani sürekli Netflix'i sömürüyordum ilgimi çekin her diziye filme bakıyordum. Bu filmi Twitter'da gezerken bir sahnesine denk gelip merak etmiştim ama adı filan yazmıyor sadece fotoğraf var. Ay günlerce adını bulmak için arama yaptım nette, arattığım siteler anlamadığım dilde değişik isimler çıktı sonra bir şekilde buldum adını ama nasıl sevindim. Adını bulur bulmaz hemen bakmaya başladım. Ben filmi seyrettikten çok zaman sonra fark ettim aynı adlı romandan uyarlanmış film.

5 Nisan 2020 Pazar

film // i can speak

Uzun zamandır Kore dizi ve filmlerini seyretmiyordum. Evde o kadar sıkıldım ki seyredecek bir şeyler bulamıyorum bir bakayım Kore filmlerine neler çıkmış ben bakmayalı neler var diyerek bakınıyordum. Eski dizileri mi seyretsem diye düşünürken aklıma Signal geldi. Çok severek seyrettiğim bir diziydi. O kadar iyiydi ki bundan sonra seyrettiğim diziler hep yavan geldi bana. Aa dedim Lee Je Hoon'un bakmadığım filmleri vardı onlara bakayım. I Can Speak fragmanları ilk çıktığında dikkatimi çok çekmişti birde Je Hoon favori aktörlerimden o olur da bakmaz mıyım hiç? Konusuna tekrar bakarken 'yaşanmış bir hikaye' olduğunu gördüm daha da ilgimi çekti hemen açtım seyrettim. 

4 Nisan 2020 Cumartesi

mart ayına genel bakış


Gündemimizde olan virüs nedeniyle 16 Mart'tan beri evdeyim. Market alışverişi hariç sokağa hiç çıkmadım. Başta gerçekten istediğim o emekli hayatı gibi gelse de bir süre sonra artan vaka ve ölüm sayıları yüzünden evde tedirgin oluyordum. Bu yüzden kendimi kitap okumaya ve film seyretmeye verdim. Tabii internet aşırı yüklenme yüzünden çoğu zaman kopuyor burada ya da yavaş çalışıyor. Kitaplarda böyle bir sıkıntı olmadığı için rahat rahat okuyabiliyorumm. Birkaç gündür maalesef kendimi ne kitap okumaya ne de filmlere verebiliyorum, aklım almıyor, dalgınım, böyle tadı tuzu olmayan bir pilav yiyor gibiyim... Umutlu ve mutlu günlere tekrar erişmek dileğiyle.


Bizim en büyük mucizemiz aslında istediğimiz zaman istediğimiz yerde olabilmekmiş, bunca zaman kuşlara imrenerek yaşadık bir çoğumuz oysa en az onlar kadar özgürmüşüz sadece fark edememişiz...

3 Nisan 2020 Cuma

30 gün şarkı meydan okuma listesi



Öneri Makinesi'nin başlattığı güzel etkinliğe bende katılayım dedim. Eminim çok güzel şarkılar keşfedeceğiz.  
Etkinliğe katılmak isterseniz tıktık



2 Nisan 2020 Perşembe

kitap tavsiyeleri 2 #evdekal

Ahmet Ümit ile ilk kez 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir' kitabı ile tanıştım. Daha önce İstanbul Hatırası'nı çok gördüm ve herkes tarafından tavsiye edildiğine şahit oldum ama o zaman kime sorsam tarih ile harmanlanmış cinayet romanı dediği için pek bana cazip gelmemişti. Cinayet konulu kitapları ne kadar tutkuyla seviyorsam tarih konulu kitaplardan da o kadar haz etmiyorum. İkisinin harmanlanmış olması ise bana hiç cazip gelmemişti. 

2019 yaz aylarıydı sanırım, A101'e sürekli Kafka, Ahmet Ümit, Sabahattin Ali kitapları geliyor biliyorsun. Bende Ahmet Ümit'in kalemini merak ediyordum hazır uygun fiyatlı geliyor bir kitabını alıp okuyayım dedim. İlk gözüme çarpan 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir' oldu.

film // truman show


Evet evet, sonunda bende seyrettim! Ne zamandır bakmayı çok istediğim hatta 2 kere bakmak için açtığım ama bir türlü bakamadığım film, Truman Show. Her şeyin bir zamanı var, buna inanıyorum, o çok istediğiniz ama bir türlü okumaya başlayamadığınız kitabın, çok seyretmek isteyip heyecanla açıp bir aksilik çıktığı için kapatmanızı gerektiren o filmi seyretmek için hepsinin bir zamanı var. Ve bu filmi seyretmek için benim doğru zamanın şu anmış.

28 Mart 2020 Cumartesi

dizi // chuck

Gece 01:52 
Uyku tutmadığı için nette boş boş gezinirken birden aklımdan "ah be eskiden ne güzel diziler vardı, artık bakabileceğim bir dizi bulmak çok zor" diye düşünürken birden aklıma geçmişte seyrettiğim diziler geldi. Nette yeni yeni yabancı dizi kültürüne giriş yaptığım zamanlar... Aa ne güzel bölüm sayıları, sezon sayıları kısa kısa, bizim diziler seyret seyret bitmiyor düşüncesiyle daha da cazip geliyordu diziler.

Şimdi bile, seyredecek bir şey bulamayınca açıp o eski ve güzel olan dizilere bakmayı seviyorum. Mesela, bir film seyretme ihtiyacı duyuyorum, netin altını üstüne getiriyorum ne seyretsem ne seyretsem diye bir sürü tavsiye edilen filmlerin/dizilerin fragmanlarına bakıyorum sonra yine en sonunda kendimi Harry Potter seyrederken buluyorum. Alışkanlıklarımdan kopup 'yeni' bir şeylere başlamak bana hep zor geldi ve geliyor... Bilemiyorum, belki de alışkanlıktan ziyade, daha öncesinden seyrettiklerim 'en' olarak değerlendirdiğim için yeni seyredeceğim şeyleri hep onlarla kıyaslama ihtiyacı duyuyorum ve onun kadar iyi olamaz diyerek sevdiğim, beğendiğim şeyleri tekrar tekrar seyrediyorum...

hafif bir esinti

yatağıma uzanmış son zamanlarda olanları düşünüp içimdeki korkuyu, hüznü, huzursuzluğu, ağlamak isteğini nasıl başımdan defedebilirim diye tavana uzun uzun bakıyordum. birden kendimi üniversite zamanında kaldığım yurtta tez yazmak için, herkes evine dönmüşken, savunmam için kalmam gereken şehirde, yurt odasında buluverdim. o zaman yaşadığım o his bir anda sarıverdi dört bir yanımı. o tatlı telaşenin içinde haziran sıcağında odamın penceresinde asılı tülleri hafiften titreten o esintiyi hissettim tenimde. içim kıpır kıpır ederken bir yandan beni huzurlu hissettiren o esinti. bir yaz günü, ağacın gövdesine sırtını yaslayıp dallarının gölgesine sığınıp kitap okuduğun sırada gelen o içini okşayan güzel esintiyi. bütün derdini unutturup seni başka diyarlara götüren, tenini hafif hafif okşayan esinti... 

bir esintide huzur bulmak, onu özlemek... senden uzun zamandır mahrum kaldığım için değerini şimdi çok daha iyi anlıyorum, daha net hissediyorum bana verdiğim huzuru. bunun için sana teşekkür ederim, bana farklı diyarların kapısını araladığın için... 01:22 çalan şarkı : pinhani - dünyadan uzak

26 Mart 2020 Perşembe

dizi tavsiyeleri #evdekal



Yazmak istediğim ve film/dizi önermek istediğim zaman aklıma izlediklerimin hiçbiri gelmiyor. Severek seyrettiğim dizi/filmleri bile hatırlayamıyorum. Bu durumla en çok "ya bana sevdiğin şarkıları yazsana, yeni şarkılar dinlemek istiyorum" diye soranlarda karşılaşıyorum. Normalde gün içinde kafamın için milyon tane şarkı ardı ardına çalarken biri şarkı önerisi istediği zaman bir anda hepsi siliniyor gidiyor.

Evet, çok rahatsız edici bir durum. Seyretmek için bir kenara kaydettiğim, yazdığım filmleri de aynı bu şekil, film seyretme ihtiyacı duyduğumda bulamıyorum. Hepsi, saklanıyor, kaçıyor, bulunmak istemiyor adeta. Ah ah, ne sinir bozucu bi' durum! 

Neye Bakmıştınız?

Translate

Favori Kitap Alıntım ~

Bakın! Güneş, ilkbahar, çiçek dolu tarlalar, sabahleyin uyanıp şakıyan kuşlar, bulutlar, ağaçlar, doğa, özgürlük, yaşam, ne yazık ki hiçbiri benim değil artık!
Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo

Toplam Tıklanma Sayısı