30 Nisan 2020 Perşembe

film || tune in for love


Film Adı : Tune in For Love
Tür : Dram, Romantik
Yönetmen: Jung Ji Woo
Yayın tarihi: 28 Ağustos 2019
Ülke: Güney Kore
Dili: Korece
Süre : 2 saat 2 dakika
Oyuncular: Kim Go Eun, Jung Hae In, Kim Guk Hee, Jung Yoo Jin , Park Hae Joon
Konusu : Film, 90'larda bir fırında karşılaşan Mi Soo ve Hyun Woo'nun zaman içinde birbirlerine olan duyguları ile hayatın onlara sunduğu engellere rağmen birbirlerini bulmasını konu alıyor.

Netflix önerilerinde sürekli karşıma çıktığı için merak ettiğim bir filmdi. Başta sadece kapağına bakıp beğendim daha sonra filmi seyretmek istediğimde adını hatırlayamadım, genelde kapaklarına bakarım görsel hafızam daha iyi olduğu için -maalesef Netflix'in sürekli kapak değiştirdiği aklımdan uçuvermiş- adını hatırlayamadım, listeme bakıyorum bir türlü göremiyorum. Sonradan fark ettim kapak değiştiğini, neyse ki filmi buldum da bakabildim.

28 Nisan 2020 Salı

kitap || cesur yeni dünya & fahrenheit 451


Kitap Adı : Cesur Yeni Dünya
Yazar Adı : Aldous Huxley
Çevirmen : Ümit Tosun
Yayınevi : İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı : 266 
Arka Kapak : "Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte Ford, Tanrı'nın yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağ, soma adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve hayattan keyif aldığı bir sistem üretir. Hiç kimse daha önce beraber olduğu kişiyle bir kez daha beraber olmaz, çünkü "herkes herkes içindir." İnsanlar makinelerden doğar, üretim kalitesine göre ise Alfa, Epsilon gibi sınıflara ayrılır. Ancak bu sistemin dışında, şehirden uzak bir yerlerde komün hayatı sürdüren bir başka topluluk daha vardır. Bu topluluğun sürdüğü yaşam, teknolojinin egemenliğine bir alternatif olabilir mi? Yoksa bu ütopya da başarısız olmaya mahkum mudur? Cesur Yeni Dünya, korkak bir geleceğin en eski anlatılarından." 

25 Nisan 2020 Cumartesi

film || time to hunt



Adı : Time To Hunt | The Night of the Hunter | 사냥의 시간
Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu, Suç
Yönetmen: Yoon Sung-Hyun
Yapım Yılı: 2017 – 2020
Gösterim Tarihi: 23 Nisan 2020 (Netflix)
Ülke: Güney Kore
Dili: Korece
Süre : 2 saat 14 dakika
Oyuncular : Lee Je-Hoon, Choi Woo-Sik, Ahn Jae-Hong, Park Jung-Min, Park Hae-Soo
Konusu : Yakın gelecekte, Güney Kore'de gerçekleşen finansal krizin olduğu bir dönem anlatılıyor. Joon Seok, ceza evinden çıktıktan sonra bu kriz döneminde arkadaşları ile birlik olarak bir vurgun yapmayı ve para kazanmayı amaçlar. Bir kumarhaneyi soymaya çalışan dörtlünün peşine daha sonra Han adından gizemli birisi takılır ve dörtlünün bu vurgundan sonra başına gelenler anlatılır. 

24 Nisan 2020 Cuma

anime film || aşırıcılar (karigurashi no arrietty)



Anime Adı : Aşırıcılar (karigurashi no arrietty)
Konusu : Eski bir malikanede yaşamakta olan insanlarla birlikte döşemelerin altında yaşayan 10 cm boyundaki Aşırıcıların hikayesi anlatılıyor. Aşırıcıların küçük kızı Arrietty, ilk aşırıcılığını yapacağı gün malikaneye kalbindeki rahatsızlıktan dolayı dinlenmek için Sho yerleşir. Sho, babaannesinin anlatığı minik insanlar olan Arrietty bahçede görür ve bu minik insanlar ile Sho arasındaki olaylar anlatılır. 
Süre : 1 saat 34 dakika
Tür :  Animasyon, Fantastik, Macera, Aile
Yönetmen : Hiromasa Yonebayashi
Ülke : Japonya
Yayın Yılı : 2010

Dün Netflix önerilerinde denk gelip kesitini aşırı beğendiğim için hemen açıp seyretme gereksinimi hissettiğim anime film. Konusuna bile bakma gereği duymadım, o kadar etkileyici çizimleri vardı ki. Beni çizimleri ile adeta büyüledi diyebilirim, konu olarak da ilgi çekiciydi. Bu isimle bir kitabı varmış, bazı yerler filmde askıda kalıyor gibi. Bu anime film hakkında söyleyebileceğim çok şey yok, gerçekten keyifli vakit geçirebileceğiniz çok güzel bir filmdi. Özellikle çizimler ve müzikleri ile sizi farklı diyarlara sürekleyecek. Bu tarz çizimlere kesinlikle aşığım. Her bir ayrıntıyı çizmişler. Puanım 10/10. 













22 Nisan 2020 Çarşamba

kendimle geçirdiğim bir yıl daha

selam dostlarım, nasılsınız? ben bugün oldukça mutlu ve haliyle biraz buruk hissediyorum. bugün benim doğum günüm, ömrümden bir yıl daha eksildi ya da bir yıl daha borçlandım hayata, bilemiyorum.

bugünlerde burası oldukça soğuk, sizin yaşadığınız yerlerde havalar nasıl? hafif ve aralıklı yağmur var ankara'da.. ne güzel güneşli günler görüyorduk, bahçeye çıkıp biraz da olsa şu gerilimli haberler uzak kalmaya çalışıyorduk. 

sabah kalkıp kendim için bir pankek yaptım. dışarıya çıkıp güzel pastalardan birini almak istiyorum ama yapamam, oysa pasta en sevdiğim şey. evde yapayım desem o kadar lezzetli olmuyor, kek gibi oluyor. bende dün youtube'da tarif videolarına bakarken pankek tarifi bulmuştum onu yapayım dedim. ilk kez pankek yapıyorum, instagram'da filan çok görüyordum ama pek yapma isteği yoktu, bugün bir değişiklik olsun diyerek yapıverdim. 

süslemede ne kadar başarısız oluşumun kanıtı diyerek bu fotoğrafı bırakıyorum buraya. ilk yaptıklarım hafif yanık oldular ama lezzetliydi. insta'ya da fotoğraf atmak için güzel güzel çekimler yapayım diyorum ama süsleme beni çok zorluyor. neyse, en azından lezzetliydi. 

dışarıda serin hava, üzerimde en sevdiğim sweatim ve 25.yaşım ile sizlere sevgiler gönderiyorum. sağlıcakla kalın. (duygusal olacaktı bu yazı aslında.... lakin bu kadar becerebildim.) 



20 Nisan 2020 Pazartesi

dizi // hotel del luna


Selam dostlarım, geçen haftalarda başladığım Hotel Del Luna dizisini sonunda bitirdim, ayayay, diziden replikler keserek düzenlemeler de yaptığıma göre artık yazımı yazabilirim. Bloga geri döndüğüm ilk zamanlar hangi bloga girsem bu diziyi görüyordum ve konusu çok ilgimi çektiği için uzun zamandır bakmak istiyordum. Netflix hesabımı tekrar açmışken listemdeki bütün dizi/filmleri seyrediyorum. Hotel Del Luna ile birlikte My Holo Love'a da bakmıştım onun yazısını okumak için tıktık . Şuan seyrettiğim dizi ize Prison Playbook, gerçekten çok eğlenceli bir dizi bitirip hemen yazısını yazmak için sabırsızlanıyorum.

18 Nisan 2020 Cumartesi

benden bir parça

Selam, dostlarım. Nasılsınız? Ben sanırım pek iyi değilim, iyiden iyiye bu izolasyon dönemine alışmaya başladım. Geçen, evde yiyecek bir şey kalmadığı için market alışverişine gittim. Hava oldukça güneşliydi o gün burada, göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahipti. Lakin, evin içinde oturmaya ve güneş görmemeye o kadar alışmışım ki, çok garip hissettim kendimi, gözlerimi açmakta çok zorlandım, etrafımda olup bitenleri algılamakta oldukça güçlük çektim. Böyle yıllardır mağarada yaşıyormuşum da ilk kez insanların arasına karışmışım gibiydi.. Değişik. Ve ben bu halde 1 aydır evdeyken, dışarıda insanların sorumsuzca geziyor oluşu aşırı moralimi bozdu. Ben, bizim için bir şeylerden vazgeçerken diğerlerinin bu kadar sorumsuz oluşu aşırı rahatsız etti beni. Ya çok ciddiye almıyoruz durumu ya da çok büyük kul hakkına giriyoruz... Her neyse, bu aslında evde bir günüm nasıl geçiyor onu yazmak için geldim buraya... 


Uyku düzenim oldukça bozulmuş durumda, sabah 5-6 gibi yatıp öğlen 2(bazen 4 gibi) kalkıyordum -neyse ki 2 gündür tekrar eskiye dönmek için biraz da olsa erken kalkmaya başladım- erken dediğim de on bir buçuk on iki gibi, gene aynı saatte uyuyorum. 5 gibi uyuyorum öğlen 11-12 gibi uyanıyorum. Eğer ev sessiz ve ev halkı uyanmamışsa biraz kitap okuyorum, şuan Cesur Yeni Dünya kitabını okuyorum, kardeşlerimde uyandıysa kahvaltı hazırlıyoruz direkt. Tam kahvaltı sayılmaz benim yaptığım -bir şeyler atıştırmak gibi daha çok- kahvaltı yapıp ardından 1 saat gibi uzun bir süre çay içmeye ayırıyorum. Çayımıssssss... efendimisss... Daha sonra akşam için yemek yapıyorum. Evde yemekten ben sorumluyum, sorunlu da olabilirim... şaka...şaka... Yemekleri güzel yaptığım için annem hep bir şekilde beni kandırıp -canım kızım senin yemeklerin çok güzel oluyor, yap güzel bir yemek de yiyelim- bana yaptırıyor yemekleri. Bakmayın, seviyorum ben yemek yapmayı, terapi resmen terapi, kesinlikle tavsiye ederim. 

Sonra bir bahçemiz var bizim, 1 aydır inşaat vardı o yüzden perde bile açamıyorduk - evet, bu sebeple güneş girmiyordu eve- şimdi rahat rahat çıkabiliyoruz bahçeye. Biraz bahçede dolanıyorum, çiçeklerle uğraşıyorum, geçen markete gittiğimde Kaktüs aldım, ona bahçede güzel bir yer ayarladım eheh. Biraz da bahçede oyalanıp güneşlendikten sonra biraz daha kitap okuyorum. Nette geziniyorum, sürekli Virüs haberleri takip ediyorum, içime ağır karamsarlık çöküyor, kapatıyorum haberleri. Annem, benim sıkıldığımı gördükçe, "hep istiyordun, işe gitmeyeyim evde yatayım diyordun al işte istediğin oldu" diyor. Özür dilerim, hayattan, bu kadar yakındığım zamanlar adına. 

Yemek yedikten sonra, Netflix'e bakınıyorum seyredilecek film bulursak kardeşlerimle bakıyoruz. Sonraaa, telefonda sürekli HayDay oynuyorum, çiftlik oyunları en sevdiklerimden. Ekin ektiğim bir tarlam, bir sürü hayvanım ve hayali müşterilerim ver, harika değil mi? 

Deviantart hesabımdan istekler geliyor bazen onları yapıyorum, seyrettiğim dizilerden kesitleri düzenliyorum. Zaman geçirmek için Photoshop oldukça güzel bir hobi... Hiç bu kadar uzun süre yaptığım bir hobim olmamıştı PS tek bu konuda. -çok sıkılgan bir yapıya sahibim maalesef- 

Ah, bu arada, dün blogum için Instagram hesabı açtım. Linki buraya bırakıyorum. Belki bakmak istersiniz, lütfen isteyin. Artık oradan da paylaşım yapmayı düşünüyorum. Blog'a daha çok yazı girmek istiyorum ama sanki çok önemsenmiyor gibi geliyor, üzülüyorum. Başta içimi dökerim, seyrettiklerimi, okuduklarımı unutmamak için tarihe kayıtlar oluştururum diye düşünüyordum. Bir süre sonra insan görünür olmak istiyor, öyle işte. 

Anlayacağınız çok verimli geçmiyor benim izolasyon günlerim, hayattayım şuan için. Sağlıcakla kalın, sevgiyle yaşayın. Seviliyorsunuz. 

17 Nisan 2020 Cuma

favori bölümler : black mirror


Black Mirror Netflix'e geçene kadar aşırı keyifle seyrettiğim dizilerdendi. En sevdiğim yani her bölüm farklı bir konu üzerinde durarak geleceğe dair karamsar, korkunç ve sıra dışı senaryolar oluşturması. Lakin son 2 sezon ile aşırı sıradanlaştı, her bölümünü keyifle ve tüylerim ürpererek seyrediyordum oysa.

Son zamanlarda çok fazla Kore dizisi paylaştım gibi geldi, aşırı monoton görünüyor bu şekilde. Bende severek seyrettiğim Black Mirror bölümlerini paylaşmak istedim. Şuan bakar mısınız bilemem, gerebilir bu sizi ama elbet bir gün bakmak isterseniz diyerek aşağıya bırakıyorum Favori bölümlerimi. Sağlıcakla kalın, seviliyorsunuz.

15 Nisan 2020 Çarşamba

dizi // my holo love


Selam dostlarım. Geçen ayımı kitap okumaya adamış ben bu ay sürekli dizi ve film seyrediyorum. Kitapları okurken birden konudan uzaklaşıyorum bir türlü konsantre olamıyorum. Geçen haftalarda Hotel Del Luna'ya başladım, tek başıma ona bakıyorum, kardeşlerimle de My Holo Love seyretmeye başladık. İlk ona başlasam bile henüz bitiremedim onu. My Holo Love hem bölüm sayısı hem de bölüm sürelerinin daha kısa olması nedeniyle daha çabuk bitti.

12 Nisan 2020 Pazar

film tavsiyeleri #evdekal

Selam, dostlarım. Şimdi tavsiye edeceğim filmlere üst üste baktığım için iki ayrı başlık açmak istemedim hem sizi de tek seferde farklı seçenekler sunmuş olurum diye düşündüm. Netflix hesabımı aktifleştirmeden önce aklımda bir sürü film ve dizi vardı ama nasıl oluyorsa hesap açınca hepsini unutuyorum ya da bir türlü site içinde aradığımı bulamıyorum. Ee, birde ne seyretsem ya kararsızlığı çok yaşadığım için, filmi seyretmek 2 saat film seçmek en az 4 saat benim için. Bu hafta içinde baktığım ilk film, herkesin öve öve bitiremediği, The Platform oldu. Filmleri kardeşlerimle seyrettiğim için sadece benim seyredelim demem yetmiyor, onlarında onaylaması gerekiyor. Onlar 7.Koğuştaki Mucize'ye bakmak istiyorlardı ama ben çok zorladığım için oflayarak da olsa bakmayı kabul ettiler. 

10 Nisan 2020 Cuma

dizi // where stars land

Selam, dostlarım. Uzun bir aradan sonra tekrar Kore dizisi seyretmiş bulunuyorum. Eski heyecanı bulamıyordum artık Kore dizi ve filmlerinde ama işte sevdiğim aktörler ve aktrisler olunca onların olduğu yapımlara bakayım bu dönem dedim. Öncesinde çalışma hayatından pek vakit ayıramıyordum. Açılışı da sevdiğim aktör olan Lee Je Hoon dizisi ile yaptım. 

Kendisini Signal'den beri severek takip ediyorum. Lakin ilk kez aşk unsurunun bu kadar ön plana çıktığı bir dizide görüyorum, farklı bir deneyimdi benim için. 10 Nisan'da da kendisinin merakla beklediğim filmi yayınlanacak Netflix'te, Time to Hunt.  (Diziyi başta herhangi bir internet sitesinden seyrediyordum ama kalite seçemediğimiz için dizi bir türlü yüklenmiyor diye Netflix hesabımı tekrar aktifleştirdim, evet.)

9 Nisan 2020 Perşembe

film // örümcek-adam: örümcek evreninde

Selam, dostlarım. Bu filmi youtube'da gezinirken bir film analiz sayfasında buldum. Görsel efektlerin ne kadar iyi olduğundan, neden bu şekilde yapıldığından bahsediyordu. Merak edip açtım hemen seyretmeye koyuldum.

Film, Miles Morales adlı genç bir çocuğun etrafında dönmekte. Miles, bir çekilişten kazandığı özel okulda okuma fırsatı yakalamıştır ve ailesi bu duruma çok sevinse de Miles yeni ortama uyum sağlamaya çalışırken biraz zorlanmaktadır. O, grafiti yapmak konusunda oldukça heveslidir fakat babası bu durumdan hiç haz etmiyor ve okuluna ağırlık vermesi istiyordur. Miles, onu cesaretlendiren amcası Aaron ile gittiği bir yerde radyoaktif bir örümcek tarafından ısırıldıktan sonra işler bambaşka bir hal alır ve şimdi onun için okula uyum sağlamasından daha zor şeyler onu bekliyordur.

6 Nisan 2020 Pazartesi

film // hayatın kıyısında (all the bright places)


Bu filme baktığım zamanlar Netflix hesabım vardı. Sürekli, canım sıkıldıkça, yatmadan önce, sabah kalkınca yani sürekli Netflix'i sömürüyordum ilgimi çekin her diziye filme bakıyordum. Bu filmi Twitter'da gezerken bir sahnesine denk gelip merak etmiştim ama adı filan yazmıyor sadece fotoğraf var. Ay günlerce adını bulmak için arama yaptım nette, arattığım siteler anlamadığım dilde değişik isimler çıktı sonra bir şekilde buldum adını ama nasıl sevindim. Adını bulur bulmaz hemen bakmaya başladım. Ben filmi seyrettikten çok zaman sonra fark ettim aynı adlı romandan uyarlanmış film.

5 Nisan 2020 Pazar

film // i can speak

Uzun zamandır Kore dizi ve filmlerini seyretmiyordum. Evde o kadar sıkıldım ki seyredecek bir şeyler bulamıyorum bir bakayım Kore filmlerine neler çıkmış ben bakmayalı neler var diyerek bakınıyordum. Eski dizileri mi seyretsem diye düşünürken aklıma Signal geldi. Çok severek seyrettiğim bir diziydi. O kadar iyiydi ki bundan sonra seyrettiğim diziler hep yavan geldi bana. Aa dedim Lee Je Hoon'un bakmadığım filmleri vardı onlara bakayım. I Can Speak fragmanları ilk çıktığında dikkatimi çok çekmişti birde Je Hoon favori aktörlerimden o olur da bakmaz mıyım hiç? Konusuna tekrar bakarken 'yaşanmış bir hikaye' olduğunu gördüm daha da ilgimi çekti hemen açtım seyrettim. 

4 Nisan 2020 Cumartesi

mart ayına genel bakış


Gündemimizde olan virüs nedeniyle 16 Mart'tan beri evdeyim. Market alışverişi hariç sokağa hiç çıkmadım. Başta gerçekten istediğim o emekli hayatı gibi gelse de bir süre sonra artan vaka ve ölüm sayıları yüzünden evde tedirgin oluyordum. Bu yüzden kendimi kitap okumaya ve film seyretmeye verdim. Tabii internet aşırı yüklenme yüzünden çoğu zaman kopuyor burada ya da yavaş çalışıyor. Kitaplarda böyle bir sıkıntı olmadığı için rahat rahat okuyabiliyorumm. Birkaç gündür maalesef kendimi ne kitap okumaya ne de filmlere verebiliyorum, aklım almıyor, dalgınım, böyle tadı tuzu olmayan bir pilav yiyor gibiyim... Umutlu ve mutlu günlere tekrar erişmek dileğiyle.


Bizim en büyük mucizemiz aslında istediğimiz zaman istediğimiz yerde olabilmekmiş, bunca zaman kuşlara imrenerek yaşadık bir çoğumuz oysa en az onlar kadar özgürmüşüz sadece fark edememişiz...

3 Nisan 2020 Cuma

30 gün şarkı meydan okuma listesi



Öneri Makinesi'nin başlattığı güzel etkinliğe bende katılayım dedim. Eminim çok güzel şarkılar keşfedeceğiz.  
Etkinliğe katılmak isterseniz tıktık



2 Nisan 2020 Perşembe

kitap tavsiyeleri 2 #evdekal

Ahmet Ümit ile ilk kez 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir' kitabı ile tanıştım. Daha önce İstanbul Hatırası'nı çok gördüm ve herkes tarafından tavsiye edildiğine şahit oldum ama o zaman kime sorsam tarih ile harmanlanmış cinayet romanı dediği için pek bana cazip gelmemişti. Cinayet konulu kitapları ne kadar tutkuyla seviyorsam tarih konulu kitaplardan da o kadar haz etmiyorum. İkisinin harmanlanmış olması ise bana hiç cazip gelmemişti. 

2019 yaz aylarıydı sanırım, A101'e sürekli Kafka, Ahmet Ümit, Sabahattin Ali kitapları geliyor biliyorsun. Bende Ahmet Ümit'in kalemini merak ediyordum hazır uygun fiyatlı geliyor bir kitabını alıp okuyayım dedim. İlk gözüme çarpan 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir' oldu.

film // truman show


Evet evet, sonunda bende seyrettim! Ne zamandır bakmayı çok istediğim hatta 2 kere bakmak için açtığım ama bir türlü bakamadığım film, Truman Show. Her şeyin bir zamanı var, buna inanıyorum, o çok istediğiniz ama bir türlü okumaya başlayamadığınız kitabın, çok seyretmek isteyip heyecanla açıp bir aksilik çıktığı için kapatmanızı gerektiren o filmi seyretmek için hepsinin bir zamanı var. Ve bu filmi seyretmek için benim doğru zamanın şu anmış.

Neye Bakmıştınız?

Translate

Favori Kitap Alıntım ~

Bakın! Güneş, ilkbahar, çiçek dolu tarlalar, sabahleyin uyanıp şakıyan kuşlar, bulutlar, ağaçlar, doğa, özgürlük, yaşam, ne yazık ki hiçbiri benim değil artık!
Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo

Toplam Tıklanma Sayısı